27 Mayıs 2018 Pazar

Budapeşte Günlüğüm

Nerede Kaldık? Tavsiye Eder Miyim?

Park Residence Budapest - Kesinlikle. 

Bölgede farklı sokaklarda farklı binaları var. Biz evde kaldık ve inanılmaz rahat ettik. Çamaşır makinasından, ekmek kızartma makinasına, bulaşık makinasından filtre kahve makinamıza kadar herşey vardı. Market ve Merkeze de yürüme mesafesinde olduğundan lokasyon çok başarılıydı.


Gezip Gördüklerimiz:




Heroes' Square  (Hosök Tere)
Burası muhteşemdi.






Meydanın devamında vajdahunyad castle görmeden dönmeyin!






Eleyemedim bir sürü ekledim :)









Hungarian State Opera
Binada tadilat vardı.







The Basilica




House Of Parliament
Parlemento binası gibi bina.




Parlemanto binasının önünden sahile inmeyi ihmal etmeyin. Tuna Nehri’nin kıyısı boyunca dizilmiş demir ayakkabılar anıtı, 2. Dünya Savaşı’nda yaşanmış katliamların anısına sergileniyor.





The Great Synagogue

Vorösmarty Square







Great Market Hall
Kemeraltımızı tek binada toplamışlar! 









Tomb Of Gül Baba
Maalesef kapalıydı. Ama renkli konutlardan oluşan sokakta yokuşa rağmen eğlendik, güzel kareler yakaladık :)







Castle Distcrict

En en güzellerden ve görülmesi tavsiye değil zorunlu! :)









Ulaşım:

Viyana'dan gelirken otobüs terminalinden Flixbus ile kişi başı 9 Euroya geldik ve oradan metro ile otelimizin bulunduğu yere ulaştık. Dönerken de direk Viyana Havalimanından uçuşumuz olduğu için Budapeste terminalinden Flixbus ile direk havalimanına giden bir otobüs tercih ettik ve kişi başı 14 Euro verdik. Flixbus avrupada çok yaygın ve mantıklı tercih. Hiç mola vermiyor, viyana - budapeşte yolculuk süresi 2 saat 40 dakika sürdü. 

Şehiriçi Ulaşımda; Nehrin karşısına tramvay ile geçmemiz haricinde (Tomb Of Gül Baba ve Castle District) diğer belirttiğim her yeri yürüyerek gezdik. Sonuçta gezmeye geldik :)

1 Günlük Tüm ulaşım ağlarını Kullanabileceğimiz biletlerden aldık. Kişi Başı 350 Ft./1.15 Euro gibi yaklaşık.

5 Kişiye kadar grup bileti alternatifleri de var ve daha uyguna geliyor.

Tramvay/Tren istasyonlarında bu biletleri temin edebileceğiniz makinalar var ve kredi kartı da geçiyor. O nedenle hiç sıkıntı yaşamazsınız. 




Ne Yedik Ne İçtik?


BURGER MARKET BDPST: İlk geldiğimiz günkü hızlı ve lezzetli keşfimiz! Benim için de vejetaryan seçeneği vardı üstelik. Daha ne isterim :)













KARAVAN: Biz denemedik, bana göre değil, ama sevenleri için buraya bırakıyorum.



FAT MAMA EATERY - Çok Sevdik! :)


Birşeyler İçmek için Szimpla Kert:





 Sevgili BurcuBal'ımızın tavsiyesi ile gittiğimiz, bir sürü odadan oluşan çok enteresan bir mekan. Kesinlikle Tavsiye :)




Pizza alternatifi için Jamie Oliver's Pizzeria Budapest denedik, bayılmadık ama kötü değildi :)






MAZEL TOV: Rezervasyonsuz gidilmiyor. Mutlaka önceden ayarlamalısınız. Kapısında sıra oluyor.
İnternetteki Fotoğrafları daha güzeldi. Benim çekimim değildir. Dışarıdan göründüğü ile içerideki atmosfer çok farklı.


BUDAPEST CARD FİYATLAR :



HAVAALANI ULAŞIM








Umarım iyi bir kaynak olmuştur. Bir yorumunuzu alırım. Sevgiler. :)




#nilfmgeziyor







12 Ağustos 2017 Cumartesi

Ciao Venezia!

Geçen sene Atina yazım için başlık yazıp taslaklara kaydettiğimi, italya anılarının ilki olan Venedik için açtığımda farkettim. Bugün yazarım, yarın yazarım derken ne çok ihmal ettim. Notlarım arasından derleyebilirsem ona sonra devam etme kararı alarak, taze taze bu anılarımı hemen eklemek istiyorum. İtalya'ya ilk gezim hakkında yakındıklarım (içses: nasıl bilmesinler sürekli söylenmez miyim birşeyi sevmediğimde) çok da hayalimdeki ülkeyi bulmadığımı bilirler. İşte burada ! 

Oysa bu sefer çok başka yerleri, çok başka bir mevsimde, çok güzel keşfettik. Ve evet kesinlikle tekrar gideceğiz. 


Yerleşimin 5. yy 'da başladığı Venedik, 9. yy'da ticaret ile çok ciddi bir yükselme gösteriyor, diye başlayarak tarihi uzun uzun anlatan rehberimizin kulaklarını çınlatayım buradan. Vaporetto ile San Marco adacığına  geçtik.


Venedik'de 200'den fazla kanal varmış, fotoğrafta gördüğünüz efsane binalar San Marco Klisesi. Hemen yan tarafta Dükler sarayı. Bu 2 görkemli binanın yanında duran 2 sütun ile San Marco meydanı başlıyor. Sütunların üzerinde kanatlı aslan ve aziz george yer alıyor ki bunları daha pek çok yerde görebilirsiniz. 


Gondol turunun ücreti 25 euro. Jolly Turun düzenlemiş olduğu ekstra turların tamamını alanlar için 10 euro indirim uygulandı. 



Bu lagün içerisinde cam üretimi ile ünlü 118 tane adacık varmış. En ünlüleri Murano ve Burano adaları. Hatta o kadar özel üretim yapıyorlarmış ki üretimin sırlarının dışarı çıkmaması için çalışan işçilerin dışarı çıkması yasakmış. Bu sayede meslek sırrı her daim bu adalarda hapis kalıyormuş. 




Gondoldan iner inmez yan yana pizzacılar var. Ancak başarılı değiller, kesinlikle bunları tavsiye etmiyorum. Daha içerilerde turistin az olduğunu bulabildiğiniz bir yer olursa oraları deneyin!





Giden o kadar çok kişi kokuyor demişti ki, Venedik'e hiçbir beklentim olmadan gittim. Lakin karşımda gördüğüm şehre aşık olmamak elde değil. Belki bir sonraki yolculuk için hem daha az sıcak-turist dengesini hem de su taşkını olmayan bir mevsimi denk getiririz. Ama kesinlikle çok sevdik ve kesinlikle kokmuyordu.






Yukarıda bahsettiğim sütunların en yüksek noktası. Fotoğraflar ezom :)





Venedik gezisinden sonra bir başka şehri anılarımıza eklemek için biz Verona'ya yol alıyoruz :) 


18 Haziran 2016 Cumartesi

Atlayın, Belgrad’a gidiyoruz Part II Gitmeden Bilmemiz Gerekenler


HAVAALANI

          Havaalanından büyük bir Türk kafilesi ile Belgrad’a geldik. Bildiğiniz üzere Belgrad’da vize uygulaması yok. Ancak uçaktan inerken bir anons geçti pasaportlarımızı hazırlamamız ile ilgili. Daha önceden böyle bir uygulamaya alışık olmadığımız için inene kadar anlam verememiştik. Uçaktan iner inmez sizi kapıda polis arkadaşlar karşılıyor ve herkesin pasaportunu kontrol ediyor. Eğer schengen vizesi daha önce aldıysanız sorun çıkarmıyorlar. Ancak yurt dışı için ilk tercihiniz Belgrad ise neden geldiniz, nerede kalacaksınız gibi gereksiz sorular sorarak pek de “hoş geldin” demiyorlar. Böyle anlamsız yere insanları gerdikten sonra hiçbirşey yapmıyorlar, hepberaber paşa paşa pasaport kontrol noktasına ilerleyip bavullarımızı alıp, çıkıp gidebiliyoruz.

PARA BİRİMİ

           Sırbistan para birimi Dinar ve Havaalanı dahil tüm döviz bürolarında fiyat aynı, kimse kimseyi dolandırmaya çalışmıyor. Biz gittiğimizde 1 euro = 122-123 dinardı.

ULAŞIM

           İner inmez diğer bir sorun takside yaşadık. Kapıda bir anda bir sürü resmi ve gayrı resmi taksi şöforu beliriyor. Herkes gittikten sonra resmi bir taksiye binmeye karar verdik ve birisi ile pazarlık yaptık. O arkadaş diğerine yönlendirdi,  hadi bakalım bavullarla ordan oraya gittik. Binbir zahmetle gittiğimiz o somurtkan taksici de bize bilet aldınız mı dedi? İlk dakikalar için iyiydi diyemeyeceğim. Hadi bakalım tekrar içeri girdik. Taksicilerin durduğu yerden bilet almak istedik. İlk pazarlık ettiğimiz adamın resmen bizi dolandırmaya çalıştığını öğrendik. Sinirlendik, söylendik ve en sonunda bizdeki Havaşa karşılık gelen fakat aynı konforu sunmayan dolmuşa bindik. Kişi başı 300 Dinar ödedik. 300 deyince bir korkuyor insan J



Buradan çıkan kıssadan hisse Belgrad’da taksilere asla güvenilmiyor. Siz de bizim gibi internet olmadan da kullanabildiğiniz haritalardan indirin ve şarjınız yettiğince gideceğiniz yerlerin km hesabını yapıp taksici ile öyle pazarlık yapın.

Genelde yaya olarak gezmeyi tercih ettik, onun dışında taksi ve tramvay kullandık. Belgrad yürüyerek gezmek için güzel bir şehir. :) Şehri bir uçtan bir uça gezen ücretsiz tramvay gezisi için aşağıdaki Turist Bilgi Merkezine uğramadan geçmeyin. 

             TURİST BİLGİ MERKEZİ

 Yolculuğunuzun başında Knez Mihailova Caddesinde No:4’deki Turist Bilgi Merkezine uğramanızı tavsiye ederim. Ücretli ve ücretsiz pek çok aktiviteden bilgi sahibi olabilirsiniz.

GELENEKSEL İÇKİ


 Aslında her ne kadar part I’de değinmiş olsam da Rakia içmeden dönmeyin. Fiyatlar ve çeşitler:




Not: Sokak arası, minnak marketlerde çok daha ucuz.



        KONAKLAMA

        Konaklamaya gelince biz ilk defa www.airbnb.com sitesini tercih ettik. Kendimize göre merkezi bulduğumuz, şirin eğlenceli bir evi 4 günlüğüne kiraladık. Ev sahibimizi tanımadan sevdik, evinin adını "Casa Ciuk" adı ile siteden bulabilirsiniz. Dolapta bizim için bira, hatta çerez ve meyve bırakmıştı. Mutfakta makarna yapma makinası bile vardı. Kutu gibi ev olması, temiz olmasının yanı sıra merkeze sandığımız kadar yakın değildi ve biraz tadilat gerektiren işleri vardı. Yine de denenebilir bir maceraydı. Ressam ev sahibimizin evinden görüntüler taaa taaaammmm J





Siz daha merkezde kalmak istiyorsanız, Skardarlija ya da Knez Mihailova noktalarını tercih edin.

   Benim şimdilik söyleyeceklerim bu kadar, bir sonraki yazıda görüşmek üzere!