13 Temmuz 2014 Pazar

Happy Weekend!



Hangimiz için haftasonları mutluluk kaynağı değil ki? 2 seneyi devirdiğim 3. yılımı kutladığım Edirne'ye de alıştım. Ama yine de gurbette yalnızlık zor, dostlar iyi ki var! Yeri gelmişken fotoğraflar için Berker'e sonsuz teşekkürler. Bu gördüğünüz kareleri çekmek için trakyanin meşhur çeltik sineklerinin saldırısına uğradıysak da ne O fotoğraf çekmekten vazgeçti ne de ben poz vermekten, ışığımıza sağlık :)


Bu muhteşem sinekleri bol doğa harikası Edirne - Karaağaç. Tarihi ile ilgili çok kısa bilgi vermek istiyorum sıkılmazsanız :)

"1915'te Bulgaristan'ı kendi yanında savaşa sokmak için Almanya'nın yaptığı şiddetli baskı yüzünden, Karaağaç, Meriç batısındaki tüm Türk topraklarıyla birlikte Edirne'den ayrıldı. Ancak 1923 yılında Lozan Anlaşmasıyla geri alınabildi. Bugün bu anlaşmayı simgeleyen anıtıyla, tarihi Tren İstasyonu ve yine tarihi Trakya Üniversitesi Rektörlük binasıyla Edirne'nin en güzel ve şirin semtlerindendir.Edirne'ye dört kilometrelik doğa ve tarih yoluyla bağlanan Karaağaç Mahallesi, bir yaklaşıma göre Antik Orestia şehri üzerine kurulmuş olup; adını burada bir zamanlar varolan Karaağaç ormanlarından almıştır."
Koskoca bir imparatorluğa 92 yıl başkentlik yapmış; tarihi, çeltiği, badem ezmesi, tava ciğeri ve Meriç Nehri ile nev'i şahsına münhasır bu güzel şehir ile ilgili daha çok okumak isterseniz buraya ve buraya bakabilirsiniz. Şehir plancısı olduğumu artık hepiniz biliyorsunuz, okuldayken çok sevdiğim bir hocam şöyle derdi: "bir şehri koklamadan asla yaşamış sayılmazsınız." Tez zamanda buralara da bekleriz. :) 


Sınırda yaşamanın şöyle bir güzelliği var: Size bu kadar yakın bir kültürün "ben sınırı çizdim, orası senin burası benim toprağım, hadi bakalım anlaştık." demekle kültürleri, alışkanlıkları, akrabalıkları bitiremediğine gözlerinizle şahit olmanız. Bazen o kadar basit şeyleri göz ardı ediyor, unutuyoruz ki hatırlamak için söylemek gerekiyor. Bu yazının şarkısı da yine bu toprakların ezgilerinden geliyor.

Keyifli Dinlemeler..




Bluz: Mango
Etek: Tally Weijl
Ayakkabı: İnci
Çanta: İzmir'den bir butikten
Gözlük: H&M
Saat: Guess
Kolye ve Bileklik: Accessorize

5 Temmuz 2014 Cumartesi

If a city had a uniform, it would have to be jeans!



Yazın hafta sonuna en çok uçuş uçuş elbiseler, mini etekler yakışır diyebilirsiniz. Ancak Temmuz olmuş hala fırtına, yağmur.. Doğa ana bizimle dalga geçiyor "Sen misin insanoğlu ağacımı, dalımı hunharca kesen gökdelenler diken.." diye. İşte böyle zamanlarda en büyük kurtarıcımız biricik jeanlerimize sıkı sıkı sarılalım. Hele bir de sezonun vazgeçilmezi crop tshirtlerle kombin yaptık mı kendilerine bayılırım ayılamam :)

 


 Hafta içi yaşadığımız onca sorun, iş stresi, koşturmaca, yorgunluk sıyrılın gitsin. Bakın ben ne rahatım yeşillerin arasında, ne güzel poz veriyorum biricik kardeşime, evimde ne mutluyum!  :)



Bu yazının müziği Friends'de de geçen Bangles - Walk like an Egyptian

Burada olduğunuz için teşekkürler.



Tshirt: Sateen, Jeans: Edirne minnak bir butikten, Çanta: Lc Waikiki Ayakkabı: Lacoste, Saat: Lacoste